Pırlantanın gerçek değerini belirleyen dört ana kriter vardır: pırlantada 4C (Carat–Karat, Cut–Kesim, Color–Renk, Clarity–Berraklık). Bu unsurlar, taşın parlaklığını (brilliance), renk saçılımını (fire) ve kıvılcım etkisini (scintillation) birlikte şekillendirir; yani tek bir C’nin yüksek olması tek başına “en iyi” anlamına gelmez. Doğru kombinasyon; boyut algısı, optik performans ve bütçe verimliliği arasında denge kurar. Zaman Kuyumculuk’ta her pırlanta, sertifika (GIA/IGI/HRD), lazer inskripsiyon ve ölçü-metrik bilgileriyle şeffaf biçimde sunulur; böylece tablo yüzdesi, derinlik, mm ölçüleri gibi teknik detayları net görürsünüz. Bu yazıda 4C’nin mantığını, gerçek hayatta algıyı değiştiren çevresel faktörleri ve akıllı satın alma reçetelerini adım adım ele alacağız. Doğru 4C kombinasyonunu birlikte bulalım.
4C sistemi, modern derecelendirmenin temeli hâline gelen GIA yaklaşımıyla standartlaştı; böylece laboratuvarlar arası tutarlılık ve karşılaştırılabilirlik sağlandı. Carat ağırlığı taşın kütlesini ifade ederken, Cut ışık performansının kalbidir; Color (D–Z skalası) ve Clarity (FL–I aralığı) ise beyazlık ve kapanım görünürlüğünü belirler. Doğal pırlanta ile laboratuvar üretimi (HPHT/CVD) taşlarda 4C mantığı benzer şekilde işler; ancak sertifikadaki beyanlar, flüoresans ve büyütme süreçlerine ilişkin notlar mutlaka şeffaf olmalıdır. Gerçek hayatta algı, yalnızca raporla sınırlı değildir: montür tipi (tek taş, halo, pavé), pençelerin formu/prong yerleşimi, metal rengi (beyaz, sarı, rose), parmak ölçüsü ve bant genişliği, “büyüklük” ve “beyazlık” etkisini ciddi biçimde değiştirebilir. Bu yüzden 4C’yi, ölçüler (mm), table/depth, polish–symmetry ve optik simetri (Hearts & Arrows, ASET/Ideal-Scope) gibi metriklerle birlikte okumak gerekir.
Çoğu senaryoda öncelik “Cut > Color ≈ Clarity > Carat” yönündedir; çünkü kesim, ışıltı ve canlılık üzerinde en belirleyici etkendir. Bütçe odaklı seçimlerde eye-clean bir SI1–VS2 taş, iyi kesimle birleştiğinde daha yüksek berraklık notundan fazla tatmin sağlayabilir. “Yüzey alanı (mm) – ışıltı – konfor” üçgenini düşünün: aşırı derin taşlar kâğıt üstünde karatı yüksek gösterirken, yüzeyde küçük görünebilir; doğru oranlar (table%, depth%, taç/pavilyon açıları) hem ışıltıyı hem “büyük görünüm”ü birlikte optimize eder. Oval/markiz/armut gibi fantezi şekillerde bow-tie etkisini, güçlü flüoresansın J–K aralığında sağlayabileceği görsel avantajı ve metal renginin beyazlık algısına katkısını birlikte tartın. Kişisel zevk + kullanım alışkanlığı + bütçe = ideal 4C kombinasyonu formülünüz olsun.
Carat, yani karat ağırlığı, pırlantanın fiziksel kütlesini tanımlar: 1 karat = 200 miligram ve her karat 100 “puan”a bölünür. Örneğin 0.75 ct, 75 puan anlamına gelir. Ancak burada kritik nokta, karatın yalnızca ağırlığı temsil etmesidir; taşın boyutu ya da yüzeydeki “büyüklük algısı” farklı bir konudur. İki farklı pırlanta aynı karat ağırlığında olsa da, kesim oranları (cut proportions) farklıysa birinin yüzey alanı (mm ölçüsü) daha geniş olabilir. Bu da gözde daha “büyük” görünmesini sağlar.
Pırlantada fiyat, karatla doğru orantılı artmaz; belirli dönemeçlerde (breakpoint) ani sıçramalar olur. 0.90 ct’den 1.00 ct’ye çıkarken %10’luk fark, fiyatı %20–30 artırabilir. Bu nedenle 0.90–0.99 ct gibi “eşik altı” karatlar, bütçeyi verimli kullanan akıllı seçimlerdir. Zaman Kuyumculuk’ta tüm pırlantalar, terazideki tolerans değerleri ve ölçü raporlarıyla şeffaf biçimde sunulur; alıcı hiçbir zaman “eksik karat” ya da “eksik mm” riskiyle karşılaşmaz.
Takı seçiminde psikoloji önemli rol oynar: 1 ct, 1.50 ct ve 2 ct gibi tam değerler “prestij eşiği” olarak algılanır. Ancak, örneğin 0.95 ct bir taş doğru cut–color–clarity kombinasyonuyla 1.00 ct taş kadar gösterişli olabilir, üstelik çok daha erişilebilir fiyata. Bu yüzden fiyat–performans oranını korumak için karat eşiği altı stratejiler profesyonelce değerlendirilmelidir.
Çok taşlı yüzüklerde (örneğin halo veya üç taş modellerinde) CTW – Total Carat Weight toplam karat ağırlığını ifade eder. Ancak merkez taşın karatıyla karıştırılmamalıdır. Bir modelin “1 ct toplam” ibaresi, örneğin merkezde 0.70 ct, yanlarda 0.15 + 0.15 ct olabilir. Zaman Kuyumculuk ürün sayfalarında merkez taş karatı, toplam karat ve yan taş bilgileri ayrı ayrı belirtilir; böylece müşteriler taşın gerçek boyut algısını doğru yorumlayabilir.
Pırlanta sertifikalarında karat değerleri genellikle iki ondalıkla yazılır (ör. 0.97 ct). GIA ve IGI gibi laboratuvarlar, terazide ±0.01 ct toleransa izin verir. Ancak bu fark, özellikle “eşik” karatlarda (ör. 0.99 → 1.00 ct) fiyat üzerinde ciddi etki yaratabilir. Bu nedenle sertifikadaki ölçüler (mm), derinlik ve table oranları mutlaka gözden geçirilmelidir.
Pırlantanın gerçek ışıltısını belirleyen en kritik unsur kesim kalitesidir. Çünkü bir taşın brilliance (parlaklık), fire (renk saçılımı) ve scintillation (kıvılcım etkisi) performansı doğrudan ışığın taş içinde nasıl yansıyıp geri döndüğüne bağlıdır. Yani en beyaz ya da en berrak pırlanta bile, kötü kesilmişse sönük görünür. Kesim, taşın derinliği, taç ve pavilion açıları, masa oranı (table %), simetri (symmetry) ve parlatma (polish) gibi ölçülebilir metriklerle derecelendirilir.
GIA sisteminde Cut Grade, “Excellent–Very Good–Good–Fair–Poor” aralığında değerlendirilir. Bunun yanında “Polish” ve “Symmetry” notları da ışık performansının bütünlüğünü belirler. Örneğin Excellent kesim + Very Good polish/symmetry kombinasyonu, mükemmele yakın optik kalite sunar. Bu üçlünün dengesi, taşın ışığı “sızdırmadan” geri yansıtmasını sağlar.
Yuvarlak kesim (Round Brilliant) taşlar, en yüksek optik verimi sunar; çünkü oranlar matematiksel olarak optimize edilmiştir. Ancak oval, markiz veya armut gibi fantezi kesimlerde “bow-tie” etkisi (merkezde karanlık şerit) görülebilir. Bu durum, ışığın düzgün dağılmadığını gösterir ve her taşta farklı şiddette olabilir.
İdeal kesim oranları, pırlantanın yüzey alanını ve ışıltı dengesini belirler. Aşağıdaki tablo, referans niteliğindedir:
Face-up spread (yüzey alanı görünümü) de kesimin doğrudan sonucudur. Kağıt üstünde “1 ct” olsa da, derin kesim nedeniyle yüzeyde “0.90 ct görünümü” oluşabilir. Bu nedenle yalnızca karat ağırlığına değil, milimetre ölçüsüne de dikkat edilmelidir.
Mükemmel optik simetriye sahip pırlantalar mikroskop altında “Hearts & Arrows” (kalpler ve oklar) desenini gösterir. Bu desen, ışığın taş içinde tam olarak yansıyıp eşit dağıldığının kanıtıdır. ASET veya Ideal-Scope görüntüleri, ışık sızıntılarını ve yansıma yoğunluğunu gösterir; bu analizler, özellikle Zaman Kuyumculuk’un laboratuvar incelemelerinde kullanılır.
Bazı taşlarda milkiness (sütlü görünüm) veya graining (tane dokusu) problemi görülebilir; bunlar taşın iç yapısındaki mikroskobik kusurların ışıltıyı dağıtmasından kaynaklanır. Gözle hemen fark edilmese de, gün ışığında taşın donuk görünmesine neden olur. Zaman Kuyumculuk’ta her pırlanta, bu tür “parlaklık kaybı” faktörlerine karşı optik incelemeden geçirilir ve yalnızca yüksek ışık geçirgenliğine sahip taşlar seçilir.
Unutmayın: Mükemmel kesim, ortalama rengi ve berraklığı telafi edebilir ama en yüksek renk ve berraklık, kötü kesimi asla gizleyemez.
Pırlantanın rengi, pırlantada 4C sisteminin üçüncü sütunudur ve taşın doğallığını en hızlı fark edilen özelliğidir. Renk, pırlantadaki beyazlığın veya sarı tonunun derecesini gösterir. GIA’nın belirlediği D–Z skalası, bu beyazlık derecelerini standartlaştırır:
D–F: Renksiz (colorless) – saf beyaz ışıltı, en nadir gruptur.
G–J: Neredeyse renksiz (near-colorless) – çıplak gözle fark edilmesi zordur, fiyat–performans açısından en popüler aralıktır.
K–M: Hafif renkli (faint/light) – özellikle beyaz altın yerine sarı veya rose altın montürlerde sıcak tonuyla tercih edilir.
Ancak renk, yalnızca laboratuvar skalasından ibaret değildir; metal rengi, montür tipi ve ışık koşulları algıyı ciddi biçimde etkiler. Beyaz altın bir yüzükte J rengi taş hafif sarı görünebilirken, sarı altın montürde sıcak ton taşla mükemmel uyum sağlar.
Zaman Kuyumculuk’ta her taş, GIA/IGI sertifikalarındaki renk kodu ve flüoresans derecesi ile birlikte detaylı biçimde belirtilir. Flüoresans, taşın UV ışığında mavi ton vermesi anlamına gelir; bu etki hafif seviyelerde çoğu zaman göze görünmez, ancak I–K aralığında taşın daha beyaz algılanmasına katkı sağlar. Aşırı güçlü flüoresans ise bazen “oily” (yağlı) görünüm yaratabilir; bu durum profesyonel incelemelerde fark edilir.
“Fancy” yani renkli pırlantalar (mavi, pembe, sarı, kahverengi vb.) D–Z skalası dışında değerlendirilir. Bu taşlar, renk derinliği ve ton yoğunluğuna göre Fancy Light – Fancy Intense – Fancy Vivid gibi kategorilerle derecelendirilir. Doğal “fancy” taşlar, nadirlikleri nedeniyle çok daha yüksek fiyatlıdır.
Laboratuvarda üretilen (HPHT veya CVD) pırlantalar da aynı renk skalasında derecelendirilir, ancak süreç sonrası yapılan renk geliştirme (color enhancement) işlemleri sertifikada mutlaka belirtilir. Bu şeffaflık, taşın doğallığını korumak ve etik satın almayı sağlamak açısından önemlidir.
Profesyonel öneri: Günlük kullanımda taşın parlaklık ve renk bütünlüğü açısından G–H renk, çoğu kullanıcı için ideal dengeyi sunar. Renk hassasiyeti yüksek koleksiyonerler için ise D–F skalası tercih edilir.
Berraklık (clarity), pırlantada 4C sisteminin dördüncü temel bileşenidir ve taşın içindeki veya yüzeyindeki doğal izlerin (kapanımların) varlığına göre belirlenir. Pırlantalar doğanın milyonlarca yıllık basınç ve sıcaklık altında oluşturduğu kristaller olduğu için, her biri kendine özgü mikroskobik özellikler taşır. Bu doğal izler, taşın kimliğini belirleyen bir “parmak izi” gibidir.
GIA standartlarına göre berraklık skalası şu şekildedir:
FL / IF (Flawless / Internally Flawless): Tamamen kusursuz veya yalnızca yüzeyde cilayla giderilebilecek izler.
VVS1–VVS2 (Very Very Slightly Included): 10x büyütmede bile güçlükle fark edilir kapanımlar.
VS1–VS2 (Very Slightly Included): Küçük kapanımlar; çıplak gözle fark edilmez, mükemmel “eye-clean” düzey.
SI1–SI2 (Slightly Included): Küçük ama görülebilir kapanımlar; iyi kesim ve uygun montürle gizlenebilir.
I1–I3 (Included): Gözle görünür kapanımlar, ışıltıyı azaltabilir.
Zaman Kuyumculuk’ta, her pırlanta “eye-clean” ilkesine göre seçilir; yani çıplak gözle görüldüğünde kusur algısı yaratmaz. Böylece müşteriler, yalnızca laboratuvar notuna değil, taşın gerçek görsel kalitesine göre karar verebilir.
Kapanım türleri arasında feather (çatlak benzeri), crystal (kristal kapanım), cloud (bulanıklık), needle (ince iğne), knot (düğüm), twinning wisp (ikizlenme izi) gibi çok sayıda doğal oluşum vardır. Bunların her biri farklı derecede ışık kırılımı ve dayanıklılık etkisine sahiptir. Özellikle taç kenarı (girdle) hattına yakın kapanımlar, mekanik darbelere karşı zayıflık oluşturabileceğinden dikkatle incelenir.
Bazı düşük berraklıkta taşlarda “lazer delme (laser drilling)” veya “çatlak doldurma (fracture filling)” gibi iyileştirme işlemleri yapılabilir. Bu işlemler, görünümü iyileştirir ancak taşın orijinal yapısını değiştirir. Zaman Kuyumculuk, bu tür müdahaleli taşları açıkça sertifika beyanında belirtir ve yalnızca etik onaylı ürünleri satışa sunar.
1.50 karat ve üzeri taşlarda, VS2 ve üstü berraklık genellikle tercih edilir; çünkü taş büyüdükçe kapanımlar daha görünür hâle gelir. Küçük taşlarda ise SI1–VS2 aralığı, çoğu durumda mükemmel “göz temizliği” sağlar.
Unutmayın, yüksek kesim kalitesi, belirli bir berraklık kusurunu görsel olarak gizleyebilir; ancak zayıf kesim, en yüksek berraklığı bile sönük gösterebilir.
Bir pırlantanın değeri, yalnızca görünüşüyle değil, belgelendirilmiş güvenilirliğiyle de ölçülür. Bu nedenle sektörde “beşinci C” olarak anılan unsur, sertifikasyondur. Pırlantada 4C sistemini objektif biçimde değerlendiren sertifikalar, taşın her özelliğini uluslararası standartlara göre tanımlar ve alıcıya güven verir.
En prestijli laboratuvarlar arasında GIA (Gemological Institute of America), IGI (International Gemological Institute) ve HRD Antwerp yer alır. Bu kurumlar, taşın karat ağırlığı, kesim oranı, renk, berraklık, flüoresans, ölçüler (mm), polish–symmetry notları ve hatta girdle/taç haritasını (plot) titizlikle inceler.
Sertifika üzerindeki rapor numarası, genellikle taşın kulet (girdle) kenarına mikrolazerle kazınır. Bu sayede pırlanta, tıpkı kimlik numarası taşır gibi eşsiz bir şekilde tanımlanır. Alıcılar bu numarayı GIA veya IGI’nin çevrimiçi doğrulama sisteminde sorgulayarak raporun orijinalliğini teyit edebilir. Bu adım, sahte sertifika veya fotokopi rapor riskini ortadan kaldırır.
Zaman Kuyumculuk, tüm pırlantalarını uluslararası geçerliliğe sahip orijinal sertifikalarla sunar. Ayrıca her ürün sayfasında, sertifikadaki temel bilgiler (carat, color, clarity, cut, CTW, ölçüler, flüoresans, sertifika no) şeffaf biçimde yer alır.
Bir pırlantayı değerlendirirken yalnızca karatına değil, ölçülerine (mm), kesim oranlarına ve sertifikadaki notlara da bakmak gerekir. Zaman Kuyumculuk’un ürün sayfalarında bu bilgiler net biçimde sunulur:
Merkez taş karatı ve toplam karat (CTW) ayrı ayrı belirtilir.
Renk, berraklık, kesim, ölçü ve sertifika numarası görünür şekilde listelenir.
Ürün görselleri, sertifikayla birebir eşleşir; fotoğraf–rapor–ürün tutarlılığı garanti edilir.
Bu yaklaşım, yalnızca estetik değil, yatırım değeri açısından da güven sağlar. Bir pırlantanın gelecekteki değeri, sahip olduğu sertifika ile doğrudan bağlantılıdır.
Unutmayın: Sertifikasız bir pırlanta, değeri kanıtlanmamış bir taş gibidir. Zaman Kuyumculuk’ta her pırlanta, orijinal sertifikasıyla birlikte size teslim edilir — böylece ışıltısına olduğu kadar, belgesine de güvenebilirsiniz.
Bir pırlantanın değeri, yalnızca laboratuvar notlarıyla değil; gözde bıraktığı etki, ışık performansı ve bütçeye uygun denge ile ölçülür. Bu nedenle ideal taş, her zaman “en yüksek 4C değerine sahip” değil, doğru kombinasyonla seçilmiş taştır. Zaman Kuyumculuk uzmanları, her müşterinin önceliğine göre kişiselleştirilmiş 4C dengesi oluşturur.
Eğer önceliğiniz taşın ışıltısı ise, en önemli faktör kesim kalitesi (cut) olmalıdır.
Önerilen kombinasyon:
Cut: Excellent veya Very Good
Color: H–I (yaklaşık renksiz)
Clarity: VS2–SI1 (eye-clean)
Carat: 0.90–0.99 ct (eşik altı avantajlı)
Bu kombinasyon, çıplak gözle “mükemmel” görünüm sağlar ve yüksek fiyatlı renk/berraklık sınıflarına gerek kalmadan optimum parlaklık sunar.
Bazı kullanıcılar taşın beyazlığına ve berrak tonuna özellikle dikkat eder.
Önerilen kombinasyon:
Color: D–F (tam renksiz)
Cut: Very Good veya Excellent
Clarity: VS1–VVS2
Bu kombinasyon, özellikle platin veya beyaz altın montürlerle birlikte, soğuk ve saf beyaz ton arayan kullanıcılar için idealdir.
Daha hacimli bir görünüm hedefleniyorsa, kesim oranı ve montür tipi en kritik unsurlardır.
Önerilen strateji:
0.80–0.95 ct taş + ince şeritli veya halo montür
Excellent kesim sayesinde geniş “face-up spread” (yüzey alanı)
Beyaz altın yerine rose altın veya sarı altın tercih edilerek sıcak ışıltı vurgulanabilir.
Aynı bütçeyle daha büyük veya temiz taş arayanlar için laboratuvar pırlantalar (lab-grown diamonds) güçlü bir alternatiftir. HPHT veya CVD yöntemiyle üretilen taşlar, doğadan çıkarılan pırlantalarla aynı fiziksel ve optik özelliklere sahiptir; tek fark kökenleridir.
Avantaj: Aynı bütçede daha büyük karat, daha yüksek renk/berraklık.
Dezavantaj: Uzun vadeli yatırım ve ikinci el değeri doğal taş kadar yüksek değildir.
Zaman Kuyumculuk’ta her iki tür taş da sertifikalı olarak sunulur; tercih tamamen estetik ve stratejik beklentinize bağlıdır.
Parmak ölçüsü, pırlantanın algılanan büyüklüğünü doğrudan etkiler. Küçük parmakta 0.70 ct taş oldukça belirgin görünürken, geniş parmakta aynı taş daha küçük algılanabilir. Bu durumda:
Halo montürler taşın çevresine minik taşlar ekleyerek merkezi daha büyük gösterir.
İnce bantlı veya ince prong (pençe) montürler, taşın yüzeyini vurgular.
Günlük kullanımda rahatlık için düşük profil (low setting) tercih edilmelidir.
Pırlanta seçimi söz konusu olduğunda, birçok kişi “yüksek karat = en iyi taş” veya “en beyaz pırlanta = en parlak taş” gibi yanlış varsayımlara düşer. Oysa pırlantada 4C sisteminin amacı, bu önyargıların ötesine geçip her taşın denge unsurlarını doğru değerlendirmektir. Gerçek kalite, yalnızca rakamsal değerlere değil, ışığın gözle algılanma biçimine ve taşın teknik oranlarının uyumuna bağlıdır.
Yanlış. Aynı karat ağırlığına sahip iki taş, kesim oranları (cut proportions) farklıysa gözde çok farklı boyutta algılanabilir. Örneğin 1.00 ct derin kesimli bir pırlanta, 0.90 ct ideal kesimli bir taştan yüzeyde daha küçük görünebilir. “Spread” (yüzey alanı) değeri, gerçek boyut algısında karattan daha önemlidir. Cut kalitesi, karatın görsel etkisini belirleyen temel faktördür.
Yaygın bir yanlış. Orta veya güçlü mavi flüoresans, özellikle J–K renk aralığında taşın daha beyaz görünmesine yardımcı olabilir. Yani doğru aralıkta bu özellik avantaj bile sağlar. Sadece aşırı flüoresans (very strong) durumunda taş gün ışığında “yağlı” (oily) veya bulanık görünebilir. Bu yüzden flüoresansı tek başına “kusur” olarak görmek doğru değildir.
Bir başka yanılgı. En beyaz (D) ve en berrak (IF) pırlanta, her zaman en etkileyici ışık performansına sahip olmayabilir. Kesim kalitesi (Cut Grade) yetersizse, bu mükemmel dereceli taş bile mat durabilir. Öte yandan “Excellent Cut” bir H renk, VS2 berraklıktaki taş; gözle çok daha canlı, parlak ve ışıltılı görünür.
Gerçekten “iyi pırlanta” demek, Cut – Color – Clarity – Carat dengesinin doğru kurulmuş olması demektir. Fazla ödemeden maksimum görsel etki için bu denge şarttır.
Pırlanta dünyasında sıkça duyulan teknik terimlerin kısa açıklamaları, seçim yaparken kafa karışıklığını önler. Aşağıdaki sözlük, pırlantada 4C sistemini anlamayı kolaylaştırmak için hazırlanmıştır:
Carat (ct): Pırlantanın ağırlık birimidir. 1 ct = 200 mg’dır.
CTW (Total Carat Weight): Bir mücevherdeki tüm taşların toplam karat ağırlığıdır.
Cut Grade: Kesim kalitesini ifade eder (Excellent–Very Good–Good–Fair–Poor).
Table: Pırlantanın üst düzlemindeki düz yüzey. Işık dağılımının giriş noktasıdır.
Depth: Taşın toplam yüksekliği. Işığın taş içinde nasıl yansıdığını etkiler.
Crown / Pavilion: Taşın üst (taç) ve alt (pavilion) bölümleri. Açıları ışık performansını belirler.
Girdle: Pırlantanın en geniş çevresidir. Genellikle taşın sertifikasında “medium” veya “slightly thick” olarak geçer.
Culet: Pırlantanın alt ucundaki küçük nokta. Büyük culet, ışık kaçağı yaratabilir.
H&A (Hearts & Arrows): Kusursuz simetriye sahip taşlarda mikroskop altında görülen desen.
ASET / Ideal-Scope: Taşın ışık dağılımını ve yansıma kalitesini gösteren analiz araçları.
Fluorescence: UV ışığında görülen mavi parıltı. Bazı renk aralıklarında avantaj sağlayabilir.
Eye-clean: Kapanımların çıplak gözle görünmediği berraklık seviyesidir.
Bow-tie: Fantezi kesimlerde (oval, markiz, armut) görülebilen karanlık şerit etkisi.
Spread: Pırlantanın yüzeydeki milimetre ölçüsüne göre büyük görünme oranı.
Breakpoint: Fiyatın karat eşiğinde ani yükseldiği noktalar (ör. 0.99 → 1.00 ct).
Bir pırlantanın ömür boyu ışıltısını koruyabilmesi, yalnızca pırlantada 4C kriterlerine değil, sonrasında gösterilen bakım ve güvence disiplinine de bağlıdır. En yüksek kaliteye sahip bir taş bile yanlış saklama, temizlik veya darbe nedeniyle zamanla performansını yitirebilir. Bu nedenle düzenli kontrol, doğru temizlik teknikleri ve belgelendirme, pırlantanın hem estetik hem de yatırım değerini korur.
Pırlantalar, sabun, yağ ve kozmetik kalıntılarını kolayca tutar. Bu kalıntılar ışığın taş içine girişini engelleyerek ışıltıyı azaltır. Evde düzenli bakım için:
Ilık su, birkaç damla nötr deterjan ve yumuşak kıllı bir fırça kullanın.
Taşı duruladıktan sonra tüy bırakmayan mikrofiber bezle kurulayın.
Ultrasonik temizleyiciler yalnızca taşın montürü sağlam ve kapanımsızsa kullanılmalıdır.
Profesyonel bakım için yılda en az bir kez Zaman Kuyumculuk mağazalarında taş tutuşu, prong (pençe) sağlamlığı ve yüzey durumu kontrol ettirilmelidir.
Pırlantanızın değeri yalnızca estetikle değil, belgeleriyle de korunur. Aşağıdaki evrakları mutlaka saklayın:
Fatura: Yasal mülkiyet ve sigorta teminatı için gereklidir.
Sertifika: Taşın kimlik belgesidir; kaybolmaması önemlidir.
Lazer inskripsiyon fotoğrafı: Sertifikayla eşleşmeyi kanıtlar.
Yüksek değerli pırlantalar için sigorta yaptırmak da akıllıca bir yatırımdır. Hasar, kayıp veya çalınma durumunda belge sunumu, tazminat sürecini hızlandırır.
Pırlantanızı parfüm, losyon ve kimyasallardan uzak tutun.
Spor yaparken veya ağır işler sırasında yüzüğünüzü çıkarın.
Takılarınızı yumuşak kese veya kadife kutuda ayrı saklayın; diğer taşlarla sürtünme çizik oluşturabilir.
Zaman Kuyumculuk, satış sonrası destek kapsamında müşterilerine bakım ve temizlik hizmeti sunar. Her taşın ilk günkü parlaklığını koruması için profesyonel temizlik, pençe kontrolü ve sertifika doğrulama hizmetlerinden faydalanabilirsiniz.